Pages

26 Eylül 2008 Cuma

KSS Dogru Planlanmazsa?

Gecenlerde yazdigim kurumsal sosyal sorumluluk konulu yazidan sonra gazetelerde cikan haber beni hem guldurdu hem de bu isin gercekten iyi yapilmazsa ne gibi sonuclar verebilecegi hakkinda bilgilendirdi.
Rowenta'nin meme kanseri vakfiyla elele(!) yuruttugu "ROWENTA ILE PEMBE HAYAT, ÜNLÜ KADINLARDAN MUHTEŞEM SERGİ" isimli projenin aslinda vakiftan habersiz gerceklestigini iddia edildi. Proje kapsaminda unlu oyuncular da ciplak poz vermisti. Rowenta yetkilisi, gazeteci bir tanidiklarinin bu projeyi onlara getirdigini soyluyor. Vakif yetkilisi ise haberi yalanlayan bir basin bildirisi yayinliyor. Yani vakif bu olaydan tamamen habersizmis.Simdi aklima takilan bazi sorular var. Bir marka yetkilisi, boyle onemli bir proje icin nasil olur da dogrudan projenin kalbi olan kurumla hic yuzyuze gorusmemis olur? Nasil olur da ortada yazili bir sozlesme olmaz? Demek ki gercekten kurumsal sosyal sorumluluk projesi yurutmek her markanin harci degilmis:)

18 Eylül 2008 Perşembe

Gezen Ayakkabi


1 Eylul'de baslayan Shoe Art etkinligini biliyorsunuzdur. Hani su heryerde birbirinden ilginc kocaman ayakkabilarin oldugu etkinlik. Istanbul, ilk kez Cow Parade ile tanisti bu tur etkinliklerle.Ineklerin en sevimli ve degisik tasarimlari sokaklarda boy gosterirken, Ineklere kolunu atip fotograf cektiren bir suru insana rastlamak mumkundu:)Sonra Istanbul Belediyesi'nin kocaman laleleri susledi her bir yani. Simdi de ayakkabilar sardi etrafimizi. Dost basa, dusman ayaga bakar deseler de bu ayakkabilari gormemek pek mumkun degil:) Aslinda yaklasik 1 hafta once bu ayakkabilarin gezenini gordum:) Ofisin penceresinden bakarken, bir ayakkabinin ayaklanip daha dogrusu motorlanip trafikte seyrettigini gorunce hemen fotografladim. Biraz gec yayinliyor olsam da belki hala gormeyenler vardir. Daha sonra defalarca gordugum Akbank Wings kartinin sponsorlugundaki bu motorlu ayakkabi tum gun geziyor. Aklima tek takilan sey yagmurlarin baslamis olmasi.

17 Eylül 2008 Çarşamba

Yoldaki Starbucks


Haftasonu Istanbul-Izmir yolu uzerinde mola verdigimiz bir tesiste bir Starbucks gordum. Gece oldugu icin Starbucks levhasi ışıl ışıl yaniyordu. Daha dogrusu tam olarak yanamiyordu:)) Cok basarili olmasa da bir fotografini cektim. Acaba Starbucks genel merkezi bunu bilse o ışıklar hala sonuk olur muydu? Isin ilginc tarafi 1-2 km ilerideki diger tesisteki Starbucks'in da bazi harflerinin ışıklari yanmiyordu:) Belki de Ege bolgesinde uyguladiklari bir stratejidir:))Kim bilir?

16 Eylül 2008 Salı

KSS ve Kallavi (!) Sirketler 2



Blogger arkadasim Eren'in KSS konulu yazima cevaben yazdigi yazisini okumak icin lutfen buraya tiklayiniz.
Sevgiler,

11 Eylül 2008 Perşembe

KSS ve Kallavi (!) Sirketler:)


Gecenlerde bulundugum toplulukta Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerinden konu acildi. Konusmanin bir yerinde kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin genellikle " kallavi markalar!!!" tarafindan yapildigini cunku buyumekte olan markalarin bu tur organizasyonlar icin butce ayirmak istemediklerini soylediler. Butce ayirmiyorlarmis cunku ellerindeki butceyi satis arttirici etkinliklerde, daha kisa vadede satisa donecek sekilde degerlendirmeyi tercih ediyorlarmis.

Bu konu biraz kafami karistirdi. Gercekten boyle mi durum? Ve bu dogru olan mi? Turkiye'deki durumu biraz arastirmaya calistim. KSS(kurumsal sosyal sorumluluk) tam olarak nedir diye ararken, Kurumsal Sosyal Sorumluluk Platformu ile karsilastim. Sitede KSS nin aciklanmasindan sonra su cumle yer aliyordu;
KSS; markanın itibarı, bilinirliği ve tercih edilirliğine doğrudan etki eder. Proje yürüten bir şirketin, satılan üründen elde edilen gelirin belirli bir kısmının projeye aktarılacağını duyurması o ürünün tercih edilirliğini, çalışanlarının projede bizzat yer almalarını sağlaması ise çalışanların aidiyet duygularını artırır. Özetle KSS hem şirkete, hem topluma kazandırır.

Aslinda ilk once arkadasimin soyledigi sey aklima hic yatmamisti. Yani bir sirket markasina deger katmak icin sadece satis arttirici etkinlikler yaparak ilerleyemez diye dusunuyordum. Ya da kurumsal sosyal sorumluluk projesi gerceklestirmek icin illa ki cok buyuk bir marka olmaya gerek olmadigini dusunuyordum. Aslinda bu son dedigimi hala dusunuyorum ama KSS platformundaki markalara bakinca gercekten hemen hemen hepsinin cok buyuk markalar oldugunu gordum. Acaba bu markalar buyurken de bu tur organizasyonlar yapmislar midir? Yoksa buyudukten sonra mi yapmislardi?

10 Eylül 2008 Çarşamba

Sunnetci Gerillasi:)

Sık sık inceledigim bazi blog ve siteler var. Kimisi Turkiye'den kimisi yurtdisindan. Bunlardan birisi de Amerika'dan Guerilla Marketing defined .Dunyadan guerilla pazarlama ornekleri sunan bir blog. Dun bloga girdigimde son yazilari epey ilgimi cekti cunku bu seferki ornek Turkiye'dendi:)

Yaptigi isi ve adini duyurmak isteyen bir sunnetcinin calismasini yazmislar. Bir bakin derim:)

Sevgiler,

4 Eylül 2008 Perşembe

2008'in En Iyi Sunumlari

2008 en iyi sunum yarismasi sonuclandi.

BIRINCI SECILEN SUNUM

THIRST
View SlideShare presentation or Upload your own. (tags: design crisis)


IKINCI SECILEN SUNUM

Foot Notes
View SlideShare presentation or Upload your own. (tags: design inspirational)


UCUNCU SECILEN SUNUM

Zimbabwe in Crisis
View SlideShare presentation or Upload your own. (tags: refugee hyperinflation)

2 Eylül 2008 Salı

Aksam Haberleri

Dun aksam Star'da aksam haberlerini izlerken Deniz Feneri yardim dernegiyle ilgili bir haber dikkatimi cekti. Deniz Feneri'nin Almanya temsilciliginde dolandiricilik iddialari nedeniyle goz altina alinanlar olmus. Alinan bagislarin bir kisminin amaci disinda kullanildigi iddia ediliyor. Bu iddialar dogrultusunda da temsilciligin bazi uyeleri Alman mahkemelerinde yargilaniyormus. Isin ilginci bu iddialarin icinde RTUK baskaninin ve Kanal 7 yoneticilerinin adi da kuryelik yaptigi iddiasiyla geciyor. Mahkemeye cikanlardan temsiciligin muhasebecisi ise sucunu itiraf ediyor ve sucunda ceza indirimi talep ediyor. Haber uzun bir sure Almanya'daki mahkeme goruntuleri verilerek anlatildiktan sonra, ekranda Ugur Dundar gorunuyor. RTUK baskaninin avukatinin haber kanallarina gectigi tekzipten bahsediyor. Konuyla kesinlikle iliski olmadigi belirtiliyor. Kendilerini yuzyilin yardim hareketi olan lanse eden dernek aslinda ilk once Kanal 7'de bir program olarak baslamisti. Daha sonra ilgi devam edince derneklestiler.

Kanalda haber bitince, baska bir kanalda Deniz Feneri'nin reklamina rastliyorum. Bir izleyici olarak aklim karisiyor. Az once dolandiriciliga adi karismis bir dernegin simdi de yardim etmemize yonelik donen reklaminiyla karisilasiyorum. Hic icime sinmiyor.

Bugun gazetede okudugum kadariyla Almaya'daki dernekle Turkiye'dekinin hic bir baglantisi yokmus. Olabilir tabii ki...Yani baglantisi olmayabilir. Ama bu haberler bir kere gundeme geldikten sonra bir kriz yonetiminin yapilmasi sart. Ozellikle Ramazan ayinda, bagislarin tavan yapabilecegi ve insanlarin yardim duygularinin arttigi bir donemde yalan da olsa boyle bir haberle gundeme gelmesi dernek acisindan kotarilmasi zorunlu bir sorun olusturuluyor.

Gazetelerde dernek baskaninin yaptigi aciklamalar yer almis olsa da, bir basin toplantisi duzenlenmesi ( belki ben bunlari yazarken boyle bir toplanti gerceklestirilmistir ) ve halkin gozunde acik hic bir noktanin birakilmamasi gerekir. Hatta su anda donen reklamlar degistirilip, Turkiye'nin disinda hic bir temsilciliklerinin olmadigi ibaresi de reklama eklenilebilir.

Danone'nin basina gelen benzer bir vakada kriz yonetimi cok guzel yapilmisti. Akillardaki tum sorulara yanit verebilecek mesajlar bir cok farki mecrayla tuketicilere ulastirilmisti.

Gercekten adi gecen iki dernek birbirinden bagimsizsa bu zamana kadar verilmis emeklerin bosa gitmemesi icin bir an once calismalara baslanmasi gerekir.