Pazar öğlen Thassos'dan feribotla tekrar Keramoti'ye dönüp ilk istikameti Kavala olarak belirledik.50-60 km sonra Kavala'ya vardık.Zaten Keramoti limanından itibaren Kavala levhalarını görüyorsunuz.Liman şehri olan Kavala'nın Türkiye'deki kardeş kenti Tekirdağ. Aslında Tekirdağ'a da benziyor biraz.Sahilde yanyana resturantlar var. Tipik bir deniz kenarı yerleşimi:) Öğlen yemegini orada yemek için durduk. Aslında o gece Kavala'da kalmayı dusunmustuk hatta yerimizi bile ayırtmıştık. Otele gitmedim ama Yunan arkadaşlarımızın önerisi üzerine Lucy Hotel'de konaklayacaktık. Fakat Kavala'yı kucuk buldugumuz için 1 gecemizi Kavala'ya vermek istemedik ve yemekten sonra yolumuza devam ettik.
Bu kez de Selanik'i hedef aldık.Kavala'dan Selanik 170 km. Selanik'de Pazar günü sokakta insan görmek hatta açık bir dukkan bulmak imkansız. Şehir içindeki benzin istasyonları dahi kapalıydı. Kavala'dan cıkarken geceyi Selanik'de gecirmeyi planlamıştık ama bu kadar boş bir şehir de bize pek cazip gelmedi. Kalsak mı kalmasak mı tartişmaları esnasında Selanik'de Makedonia Palace Hotel'e ugradık. Selanik'e girerken Centre yazılarını takip edince yol sizi önce Selanik'in en işlek caddelerinden birisi olan Venizelou'ya çıkartıyor, sonra da İzmir'in kordonu misali sahiline iniveriyorsunuz. (Zaten Selanik'e giden herkesin yaptıgı benzetmedir İzmir. Yunanistan'ın ikinci büyük şehri olmasına ragmen o kadar büyükmüş havası yaratmıyor.En azından ben öyle hissetmedim. Ama zaten İzmir de aynı değil midir? Neyse konuyu dagıtmadan devam edeyim.) İşte bu otel de tam bu kordonda bulunuyor. Selanik'de kalalım dedigimiz anlarda otele girip hem fiyat aldık hem de şehirle ilgili bilgi almaya çalıştık. (Bu arada otel gerçekten güzel bir otel ve fiyatları da makuldu) Resepsiyondan ögrendigimize göre yazın haftasonları Selanik cumadan pazara kadar böyle boş olurmuş. İnsanlar yazlık yerlere kaçarlarmış. E o zaman hayalet şehrin hayaletlerinden olmaya gerek yok dedik ve sorduk;
"Nereye gitmemizi önerirsiniz?" Cevap hızla geldi ve bizi şaşırtmadı. "Halkidiki" Özellikle önerilen bir otel var mı? "Porto Carras"
Bu güzel otelin bu güzel resepsiyonistine güvenerek oradan ayrıldık ve Halkidiki'nin yolunu tuttuk. Halkidiki ve Porto Carras'ı da bir sonraki yazıda anlatacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder